Tanıtım Yazısı

 Rotasız Rota: Kelimelerle Çizilen Yol Haritaları

 

Seyahat, sadece bir yerden başka bir yere gitmek değil; aynı zamanda insanın kendine, hayata ve dünyaya dair sorularına yanıt aradığı bir iç yolculuktur. Rotasız Rota, bu arayışın izini süren, her satırıyla okurunu hem fiziksel hem de ruhsal bir yolculuğa davet eden bir blog. Yola çıkmak, bu blogda yalnızca bir başlangıçtır; asıl mesele, yolun sana ne öğrettiği ve seni nasıl dönüştürdüğüdür.

Göcek’in turkuaz koylarında güne uyanmak, Paris’in taş sokaklarında adım adım tarih hissetmek, İstanbul’un kalabalığında geçmişle bugünün iç içe geçtiği anlara tanık olmak, Artvin’in yemyeşil yamaçlarında doğanın sessizliğinde kaybolmak ya da Hamburg’un rıhtımlarında gün doğumunu izlemek… Rotasız Rota, bu şehirlerin yalnızca kartpostallık yüzünü değil, sokak aralarında saklı kalan hikâyelerini de anlatır. Her şehir bir manzaradan çok bir duygudur; her yol bir keşif.

Prag’ın sisli sabahlarında geçmişin ayak seslerini duymak, Krakow’da bir kafede oturup zamanın ağır akışını izlemek… Bu blogda anlatılanlar yalnızca gezilecek yerler değil; hisler, anılar ve içsel dönüşümlerdir. Trenle yola çıkmanın verdiği özgürlük, bir dağ köyünde içilen sıcak çayın sade mutluluğu ya da yabancı bir şehirde kaybolmanın öğretici yönü… Tüm bu anlar Rotasız Rota’nın satır aralarında birikir.

Yazar için seyahat, planlı rotaların dışına çıkabilmeyi, kendine alan açmayı ve anın içine yerleşebilmeyi ifade eder. “Neden seyahat ederiz?” sorusunun yanıtı, blogun her yazısında farklı bir şekilde verilir. Çünkü bazen bir bakış, bazen bir yürüyüş, bazen de sadece durmak ve hissetmek yeterlidir.

Rotasız Rota, adından da anlaşılacağı gibi sabit planlara değil; sürprizlere, yoldan sapmalara ve keşfetmenin özgürlüğüne inanır. Çünkü en unutulmaz seyahatler, çoğu zaman haritalarda olmayan ama kalpte iz bırakan rotalarda başlar.

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Göcek

Fransa

Karadağ